Bülent Gürçam Editör
Yalova ve bölgesinde siyaset deyince öncelik aile siyaseti öne çıkar, yani Yalova da bazı köklü ve kalabalık aileler vardır (tıpkı aşiret usulü gibi) bu ailelerin desteklediği insanlar ön plana çıkar ve siyaset onların etrafında yapılanır.
Bu köklü aileler ise, hiçbir zaman birbirine karşı aşırı kırıcı olmazlar çünkü biri birilerini iyi tanırlar.
Ben bu bölgeye (Çınarcık) 90 li yılların başında gelmeye başladım, mesleğim gazetecilik gereği her gelişimde de her şeye dikkat eden ve takip eden bir birey oldum.
2000 yıllarının başında ise daha sık gelmeye başladım, hatta yerleştim de demek doğru olur, derken bir gazete çıkarmaya başladım ‘’ TürkHaber’’ adıyla Yalova bölgesi için çıkardığım gazete sebebiyle bu bölgenin insanını ve siyasetini daha iyi analiz etme şansım oldu, birçok Belediye Başkanı veya adayı ile sohbetlerim olmuştur.
Ama Gazetecilikte bir şey vardır, siz meslekte çok uzun süre çalışırsanız, ilkeler arası çalışmalar yaparsanız, artık gazetecilikten ziyade yazarlığa başlarsınız, yazmanız ve analiz yapmanız için de, ilahî birileriyle görüşmek, onların fikirlerini dinlemek ihtiyacı duymazsınız.
Yani gördükleriniz, duyduklarınız, izlenimleriniz yeterli olur ve oturduğunuz yerden de bulunduğunuz bölgeyi takip edebilirsiniz, zaten teknolojide size bu imkânı artık sunuyor ve sadece sosyal ağları iyi takip ederek olup bitenleri sahadaymışsınız gibi takip edebilirsiniz.
Evet dönelim siyasete, yukarda da belirtiğim gibi siyaset Yalova bölgesinde çok değişiktir.
Mesela; diğer bölgelerde veya ülkelerde seçime katılan adaylar seçimi kayıp ettiğinde, muhalefet durumuna geçerler ve seçilen kişiye karşı, halkın sesi olmaya, yanlışları söylemeye, eleştiri yapmaya ve halkın hak ve hukukunu savunmaya devam ederler. Ama bu Yalova bölgesinde öyle olmaz, seçimi kayı eden ceketini alır evine veya işinin başına döner, bir daha onu göremezsiniz, duyamazsınız, konuştuğuna, seçim öncesi dediği ve yaptığı eleştirilerini takip ettiğine şahit olamazsınız, ta ki bir dahaki seçime kadar, seçim günleri yaklaşır, onu tekrar sahnede görürsünüz, halkın içinde görmeye başlarsınız!
Ne kadar garip değil mi?
Aynen böyle, Yalova, Çınarcık, Koruköy vs…, O seçim öncesi yaptıkları ateşli ve gürültülü söylemlerden eser kalmaz, sanki o sözler verilmemiş, sanki hiçbir şey olmamışçasına, tekrar kendi hayatlarına dönerler ve siyaset onların hayatında tatile gider!
Mesela, bu bölgede siyaset sadece aileler arasında değil, genel anlamda iki parti arasında geçer! Biri CHP, diğeri ise AKP ve genel anlamda düşünürsek, CHP bu bölgenin ağırlıktaki partisi konumundadır.
Genel de bu iki partinin adayları arasında geçer kapışmalar! Ama seçilen veya kayıp eden, seçim sonrası seçilene dokunmaz, eleştiri yapmaz, muhalefet görevini yerine getirmez, hatta bazen dost olurlar, kayıp edenin yanında olanlar, kazananın yanına geçer, el bebek gül bebek devam eder her şey kendi gidişatında ve olan seçmene olur.
Aslında bu bölgede seçmenlerde gariptir, bu seçim A partisinin yanında olan, diğer seçimde B partisinin saflarında yer alır, öyleleri var ki, gün içinde her partinin lokalinde oturur, yani anlayacağınız bu bölgenin kendine göre bir siyaset yapma anlayışı var.
Dedim ya, herkes birbirinin, akrabası, dostu, kankası, iş arkadaşı vs…
Ha siz eleştiri yapmaya başlarsanız, bu sefer siz her ikisinin de hedefi oluşunuz, sizi düşman ilan ederler, yaptığını eleştiri ve sorgulamalarda kasıt ararlar veya öyle anlarlar sizi istenmeyen adam ilan ederler.
Bir de mesela bu bölgede hiçbir siyasetçinin Basın, gazeteciye cevap verme kültürü yoktur, üç maymunu oynarlar, ne yazarsanız yazın, umurlarında olmaz ve siz yokmuşsunuz gibi davranırlar, taktıkları özel gözlükle sadece önlerini görerek siyaset yaptıklarını sanırlar!
Ne diyelim bir gün belki değişir!!
